Dostluk
Dostluk
Panaıt Istratı’ın Mihail adlı kitabında, kitaplar ile başlayan dostluğu anlatıyor. Genelde sevgililer için kullanılan ruh ikizi kavramını arkadaşlar ve dostlar içinde kullanmak gerekiyor. Hayatınızda ruh ikizim arkadaşım diyebileceğiniz bir dosttunuz olmalı. Hani ilk görüşmede kanınız kaynadığı, daha merhaba dediğiniz anda birbirinizin sözlerini tamamladığınız arkadaşlarınız, dostlarınız vardır.
Hayat sizi farklı yönlere gönderse de, zaman aranıza girse de, yollar kilometrele
rle ifade edilse de ikiniz için bir şey ifade etmez. Hayatınızın sona ermesi bile onunla konuşmanızı engellemez. Onu anlatmanızı. Mihail de böyle bir hikaye.
Dış görünüşe değil de, okuduğu kitaplara bakarak arkadaş olan iki insanın hikayesi. Ben kitabı okurken Mevlana ve Şems geldi aklıma önce. Acaba dedim yazar bu hikayeyi biliyormuydu. Bence biliyordu çünkü bu topraklarda yaşamış bir yazar. Dostluğu, insanların sığlığını, okuyupta cahil olanları bir roman bu kadar güzel anlatabilir. Kitabın ne kadar çok cümlesinin altını çizmişim.
Okumak, herkes okuyor. Ancak okuduklarımızdan hiç birimiz aynı şeyleri anlamıyoruz. Ancak ben eminim ki bu hikayeyi okuduğunuzda ya aklınıza bir dostunuz gelecek ve gülümseyeceksiniz, ya da böyle bir dosttunuz olmadığını anlayacak ve onu aramaya başlayacaksınız. Ben şanslıyım, bu kitabı okurken aklıma birden fazla insan geldi. Biriyle ilk görüşte birbirimiz anlıyorduk, diğeri ile zaman bizi dost yaptı, sırdaş olduk. Diğeri ile yaşadıklarımız, hayata bakışımı bizi birleştirdi. Ancak hepsi ile de kopmaz bağlarla bağlandık. Haftalarca, aylarca görüşmedik belki ama en acı en tatlı günlerimizde beraber olduk. Kızlar teşekkürler size.
Adrien ve Mihail hikayelerini okurken. Dostluk üzerine okuduğum en iyi kitap olduğu düşündüm. Halada aynı seyi düşünüyorum. Dış görünüşe, başka insanların söylediklerine değil kendi gördüğüne inanan bir insanın dostluğun peşinden koşmasını okudum. Birbirlerini nasılda hayatın farklı güzelliklerine doğru sürüklediklerinini. Arada gizli hırslar, gizli düşmalıkların, kıskançlıkların olmadığı bir hikaye. Seninle senin kadar mutlu olabilen başka bir insan. İşte dostluğun en önemli ayrıntısı benim için. Okuduğum bir çok kitapta en büyük kazık, en yakın dosttan gizlice geliyordu. Hayatının kötü gidişatını anlamaya çalışırken, bunu sebebi senin gözlerinin içine bakıyor. Size de denk gelmiştir. Bu öyküler. O yüzden birileri bana “o benim en yakın arkadaşım” dediğinde aradaki dinamiği her zaman biraz daha dikkatle dinlemiş ve izlemişimdir. Çoğu zaman kötü giden bir olayın baş kahramnının fark etmediği kıskançlık olduğunu görmüşümdür. Bir gün kendileride fark edecek. Diyorum ya, ben bu konuda çok sanslıyım. Düşsemde kalksamda, gülsemde ağlasamda benim yanımda olan dostlarım var. Arada bir biraraya geldiğimizde en sevdikleri şey benimle dalga geçmek ve beni fırçalamak olsada onlara bayılıyorum.
Kitap okumak her zaman farklı hayatlara misafir olmaktır. Bazen bu misafirlik size çok şey katar, sizi kendi hayatınız sorgulamaya, anlamaya davet eder. Bazende hoş vakit geçirmenizi sağlar. Bu kitap bana hayatta çok güzel bir şey başardığımı hatırlattı. Bana rağmen beni bırakmayan dostlarım var hayatımda. Beni başarılarımla, başarısızlıklarımla seven insanlar.